Sürdürülebilir Gıda Platformu, tek kullanımlık plastiklerin azaltılması konusunda gıda sektörüne lider olma misyonu ile tüm üyelerini kapsayan yol haritasını belirledi. Hareketin amacı kurumsal ve bireysel alışkanlıkları değiştirmek, şirketlerde tek kullanımlık plastik kullanımını azaltmak için rehber hazırlamak, iyi uygulama örnekleri ve uygulamalarını paylaşarak ile sektörün dönüşümüne katkı sağlamak!
Sürdürülebilir Gıda Platformu (SGP), 50’yi aşan üyesi ile tüm ekosistemin sürdürülebilir gıda hedefli dönüşümünü sağlamak için yaptığı çalışmalara “Plastiksiz Temmuz (Plastic Free July®)”’da “Tek Kullanımlık Plastik Azaltım Hareketi’’ni de katıyor. Bu amaçla SGP Gıdada Döngüsellik Çalışma Grubu altında yürütülen Sürdürülebilir Ambalaj Grubu, dünyadaki ve ülkemizdeki Covid-19 dönemi ile daha da ciddi artışların yaşandığı tek kullanımlık plastikler üzerine gıda sektöründe aşamalı olarak tek kullanımlık plastiklerin azaltımı hedefleniyor.
Sürdürülebilir Gıda Platformu, 2011 yılında başlayan ve günümüz itibariyle 190 ülkede 100 milyondan fazla katılımcıya ulaşmış olan Plastiksiz Temmuz (Plastic Free July®) inisiyatifini de dikkate alarak gıda sektöründeki tek kullanımlık plastikleri azaltma misyonunu üstlenerek platform üyeleri ile belirlemiş olduğu yol haritası kapsamında öncelikle kurumsal hayata yönelik çalışmaları ile başlayacak, hareketin 2. aşaması olarak ise bireysel tek kullanımlık plastiklerin azaltılmasına odaklanacak.
Gıda Sektöründe “Tek Kullanımlık Plastik Azaltım Hareketi” kapsamında yapılması hedeflenen bir diğer çalışma da tüm SGP üyelerinin ‘’Sıfır Atık ‘’belgesini almalarını sağlamak. Bu konu ile ilgili üye bilgilendirme toplantıları da önümüzdeki günlerde başlayacak.
Tek kullanımlık plastikler, tamamen veya bir kısmı plastikten yapılmış, yalnızca bir kez veya kısa bir süre için kullanılması ve ardından üreticiye tekrar kullanım için iletilmeyecek, atılması planlanarak tasarlanan tabak, bardak, pipet, çatal, bıçak, balık ağları gibi plastikleri içine dahil eden materyaller olarak tanımlanıyor. Plastikler, mikroplastiklere ayrıldığında topraklara, su yollarına, denizlere ve içlerindeki besin zincirlerine ulaşıyor. 1950'lerde plastik polimerlerin yaratılmasından bu yana, tek kullanımlık plastik üretimi, kullanımı ve yanlış yönetimi ile deniz, karasal ve sucul ekosistemler üzerinde yıkıcı etkilere neden olmuştur. Doğadaki toplam plastiklerin 80’i gibi yıkıcı bir oranın ise tek kullanımlık plastiklerden oluştuğu belirlenmiş. Yeni Plastik Ekonomisi ve Küresel Taahhüdü gibi girişimler sayesinde, hükümetler, şehirler ve işletmeler, yeniden tasarım, inovasyon ve yeni teslimat modelleri yoluyla sorunlu ve gereksiz tek kullanımlık plastik ambalajları ortadan kaldırmaya kararlı. Bu kapsamda küresel olarak ele alınan tek kullanımlık plastiklerin azaltımı ya da yasaklanması ve sonraki uygulamaları için Avrupa Birliği üyeleri ülkeleri, ABD, Yeni Zellanda, Avustralya gibi birçok ülke birçok yasal düzenleme, bağımsız kuruluşların projeleri, marka çalışmaları yürütüyor. Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’de tek kullanımlık plastiklerin önemli kaynaklarından biri olan gıda sektöründe çalışmaların başlaması ve somut hedefler ile hareket edilmesi hayati önem taşıyor.
Hareket ile ilgili değerlendirmelerini paylaşan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç şunları söyledi:
Dünya, plastiklerin tüm sektörlerdeki aşırı kullanım oranlarının etkisiyle büyük bir tehlike altında. Tek kullanımlık plastiklerin en büyük kaynaklarından biri ise gıda sektörü.
Akdeniz’den alınan deniz örnekleri ile yapılan çalışmada örneklerin yüzde 92,8’inde plastik saptandı. Bu da Akdeniz Havzası'nda 4 metrekareye 1 plastik atık düştüğünü gösteriyor. Sorunun en büyük kısmını da çoğu zaman düşünmeden kullanarak attığımız tek kullanımlık plastikler oluşturuyor.
Hızla büyüyen paket servis gıda sektörü, Covid-19 ile artan tek kullanımlık plastik oranı gıda sektörünün birleşerek bu konuda bir adım atmasını zorunlu kılıyor. Tek kullanımlık plastiklerin azaltılmasında en büyük etki ise kaynağında henüz oluşmamışken önleyebilmek.
Öte yandan tüketicilerin plastiklerin doğaya verdiği zarar nedeniyle alışveriş alışkanlıklarında değişim göstermeye istekli oldukları ve bu konuda markaların ve karar vericilerin daha kolay bir şekilde plastikleri azaltma yönündeki uygulamalarını kolaylaştıracağı görülüyor.
Küresel ve yerel farkındalık arttıkça, pipetler ve plastik poşetlerden tek kullanımlık kahve fincanlarına ve paket servis kartonlarına kadar, perakendeciler ve müşterileri tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmasının gerekliliği ortaya çıkıyor.
Sürdürülebilirlik Akademisi olarak kurucusu ve yürütücüsü olduğumuz Sürdürülebilir Gıda Platformu’nun gerçekleştirdiği “Gıda Sektöründe Tek Kullanımlık Plastikleri Azaltım Hareketi”nin sonuçlarının bütün bu küresel etkiyi göz önüne alarak hareketimiz ile sektör paydaşları için önemli kazanımlardan biri olacağına inanıyoruz.
Sürdürülebilir Gıda Platformu (SGP), 50’yi aşan üyesi ile tüm ekosistemin sürdürülebilir gıda hedefli dönüşümünü sağlamak için yaptığı çalışmalara “Plastiksiz Temmuz (Plastic Free July®)”’da “Tek Kullanımlık Plastik Azaltım Hareketi’’ni de katıyor. Bu amaçla SGP Gıdada Döngüsellik Çalışma Grubu altında yürütülen Sürdürülebilir Ambalaj Grubu, dünyadaki ve ülkemizdeki Covid-19 dönemi ile daha da ciddi artışların yaşandığı tek kullanımlık plastikler üzerine gıda sektöründe aşamalı olarak tek kullanımlık plastiklerin azaltımı hedefleniyor.
Sürdürülebilir Gıda Platformu, 2011 yılında başlayan ve günümüz itibariyle 190 ülkede 100 milyondan fazla katılımcıya ulaşmış olan Plastiksiz Temmuz (Plastic Free July®) inisiyatifini de dikkate alarak gıda sektöründeki tek kullanımlık plastikleri azaltma misyonunu üstlenerek platform üyeleri ile belirlemiş olduğu yol haritası kapsamında öncelikle kurumsal hayata yönelik çalışmaları ile başlayacak, hareketin 2. aşaması olarak ise bireysel tek kullanımlık plastiklerin azaltılmasına odaklanacak.
Gıda Sektöründe “Tek Kullanımlık Plastik Azaltım Hareketi” kapsamında yapılması hedeflenen bir diğer çalışma da tüm SGP üyelerinin ‘’Sıfır Atık ‘’belgesini almalarını sağlamak. Bu konu ile ilgili üye bilgilendirme toplantıları da önümüzdeki günlerde başlayacak.
Tek kullanımlık plastikler, tamamen veya bir kısmı plastikten yapılmış, yalnızca bir kez veya kısa bir süre için kullanılması ve ardından üreticiye tekrar kullanım için iletilmeyecek, atılması planlanarak tasarlanan tabak, bardak, pipet, çatal, bıçak, balık ağları gibi plastikleri içine dahil eden materyaller olarak tanımlanıyor. Plastikler, mikroplastiklere ayrıldığında topraklara, su yollarına, denizlere ve içlerindeki besin zincirlerine ulaşıyor. 1950'lerde plastik polimerlerin yaratılmasından bu yana, tek kullanımlık plastik üretimi, kullanımı ve yanlış yönetimi ile deniz, karasal ve sucul ekosistemler üzerinde yıkıcı etkilere neden olmuştur. Doğadaki toplam plastiklerin 80’i gibi yıkıcı bir oranın ise tek kullanımlık plastiklerden oluştuğu belirlenmiş. Yeni Plastik Ekonomisi ve Küresel Taahhüdü gibi girişimler sayesinde, hükümetler, şehirler ve işletmeler, yeniden tasarım, inovasyon ve yeni teslimat modelleri yoluyla sorunlu ve gereksiz tek kullanımlık plastik ambalajları ortadan kaldırmaya kararlı. Bu kapsamda küresel olarak ele alınan tek kullanımlık plastiklerin azaltımı ya da yasaklanması ve sonraki uygulamaları için Avrupa Birliği üyeleri ülkeleri, ABD, Yeni Zellanda, Avustralya gibi birçok ülke birçok yasal düzenleme, bağımsız kuruluşların projeleri, marka çalışmaları yürütüyor. Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’de tek kullanımlık plastiklerin önemli kaynaklarından biri olan gıda sektöründe çalışmaların başlaması ve somut hedefler ile hareket edilmesi hayati önem taşıyor.
Hareket ile ilgili değerlendirmelerini paylaşan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç şunları söyledi:
Dünya, plastiklerin tüm sektörlerdeki aşırı kullanım oranlarının etkisiyle büyük bir tehlike altında. Tek kullanımlık plastiklerin en büyük kaynaklarından biri ise gıda sektörü.
Akdeniz’den alınan deniz örnekleri ile yapılan çalışmada örneklerin yüzde 92,8’inde plastik saptandı. Bu da Akdeniz Havzası'nda 4 metrekareye 1 plastik atık düştüğünü gösteriyor. Sorunun en büyük kısmını da çoğu zaman düşünmeden kullanarak attığımız tek kullanımlık plastikler oluşturuyor.
Hızla büyüyen paket servis gıda sektörü, Covid-19 ile artan tek kullanımlık plastik oranı gıda sektörünün birleşerek bu konuda bir adım atmasını zorunlu kılıyor. Tek kullanımlık plastiklerin azaltılmasında en büyük etki ise kaynağında henüz oluşmamışken önleyebilmek.
Öte yandan tüketicilerin plastiklerin doğaya verdiği zarar nedeniyle alışveriş alışkanlıklarında değişim göstermeye istekli oldukları ve bu konuda markaların ve karar vericilerin daha kolay bir şekilde plastikleri azaltma yönündeki uygulamalarını kolaylaştıracağı görülüyor.
Küresel ve yerel farkındalık arttıkça, pipetler ve plastik poşetlerden tek kullanımlık kahve fincanlarına ve paket servis kartonlarına kadar, perakendeciler ve müşterileri tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmasının gerekliliği ortaya çıkıyor.
Sürdürülebilirlik Akademisi olarak kurucusu ve yürütücüsü olduğumuz Sürdürülebilir Gıda Platformu’nun gerçekleştirdiği “Gıda Sektöründe Tek Kullanımlık Plastikleri Azaltım Hareketi”nin sonuçlarının bütün bu küresel etkiyi göz önüne alarak hareketimiz ile sektör paydaşları için önemli kazanımlardan biri olacağına inanıyoruz.
-----Sponsorlu Bağlantılar-----